17 ZİL-KA'DE 1446
Ailesine ve akrabasına ihsan etmekten büyük derece ne olabilir? Hadîs-i şerîf
İzmir’in işgâli ve Hasan Tahsin’in şehâdeti (1919) Dünya Aile Günü ve Haftası - Hava Şehitlerini Anma Günü
Erkek: Abdullah - Kız: Aynur - Yemek: Pirinç çorbası, Türlü, Peynirli börek, Hoşaf.
Olay, Harameynin, Osmanlı idaresinde olduğu zamanlarda gerçekleşir. Kâbe’ye yakın bir bölgede Osmanlı Karakolu vardır. Komutan Askerin birini çağırarak emreder:
- Git, Erat için kasaptan şu kadar et satın al, gel!
Asker gider eti satın alır. Dönüşte bakar ki, Kâbe’de Tavaf tenhadır. Kendi kendine; “Kâbe'nin tenha olduğu şu sırada bir tavaf yapayım da öyle gideyim.” der. Bir tavaf yapar, sonra da karakola gidip aldığı eti aşçıbaşına verir.
Aşçıbaşı eti yemek yapmak üzere doğrar, kazana koyar. Ateşi yakar. Ne var ki et bir türlü pişmek bilmez. Pişmediği gibi çiğ görünüşünde en küçük bir değişiklik de olmaz. Aşçıbaşı ateşi ne kadar korlasa da, ette en küçük bir pişme emâresi yoktur. Durumu komutana haber verir. Komutan da aynı hâli müşahede eder.
Komutan eti alan eri çağırtır. Ere, emir verdikten sonra ne yaptığını sorar. Er anlatır: “Komutanım! Eti alıp dönüşte baktım ki Kâbe’de tavaf tenhadır. 'Bir tavaf yapayım da öyle gideyim.' dedim. Kucağımda etle beraber tavaf eyledim; bitince de tavaf namazını kıldım ve geldim. Başka bir şey yapmadım.”
Komutan, hayret ve heyecanla etrafındakilere gözyaşları içerisinde şöyle seslenir.
“Bakınız! Allahü teâlâ Kâbe’yi tavaf eden cansız eti bile ateşte yakmıyor. Ya onu tavaf eden insanı yakar mı?”
GÜNÜN TARİHİ........... İZMİR’İN İŞGÂLİ
I. Dünya Savaşı’nın galip devletleri, 1919’da yurdumuzu kâğıt üzerinde parselleyip, bunu uygulamaya başladılar. Başta İngiltere olmak üzere, Fransa, İtalya ve Rusya tarafından, İstanbul da dâhil olmak üzere, güzel yurdumuzun birçok yeri işgâl edildi. Bu arada, Yunanistan da, Avrupa devletlerinin teşviki ile 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgâl etti. Bu tarihten sonra, yurdun her köşesinde teşkilâtlar kurularak, düşmanlara karşı mücadeleye başlandı. 3 yıl 3 ay 25 gün süren acılı günlerden sonra, Türk Ordusu 9 Eylül 1922’de İzmir’i ve yurdumuzun büyük bir kısmını düşman işgâlinden kurtardı.